7 Aralık 2012 Cuma

İnsan sevdiğini ne diye terkeder ? Ne diye bile bile çekip gider ? Ne diye aynı gökyüzünü başka şehirlerde seyreder ? Ne diye seve seve gider ki bir adam, ne diye terkeder ? Nasıl ağlaya ağlaya gidebilirki bir adam ? Sen gözyaşlarını gördüğün adamdan nasıl vazgeçebilirsinki, artık o olmadan o şehirde nasıl yaşayabilirsin ? Onsuzluğu hangi cesaretle kabullenebilirsin, ve onun yerine kimi, nasıl koyabilirsin ? Sen daha nasıl sevebilirsin, o nasıl unutabilir ? 
Şimdi başka şehirlerde yaşamak zorunda olduğunuz bir yalnızlık var. Şimdi bir boşluk varki hayatınızda, artık yastığını yanındaki yastıkla birleştirsen bile, ona başını koyan sevdiğin yok, kokusuysa yavaş yavaş siliniyor nevresimlerden. Artık beraber gezdiğiniz sokaklarda ikinizdende eser yok, beraber üşüyüp donduğunuz o sahilse uzun zamandır sizi bekliyor... Yağmurdan kaçıp saklandığınız o kaldırım eksik, bindiğiniz eminönü otobüsünden eser yok. Siz ayrıldığınızdan beri hiç kimse sokak sokak pamukşeker aramıyor bu şehirde, hiç kimse beraber öyle güzel kahkahalar atmıyor, gülüp oynamıyor, yolun ortasında herkesi yoksayıp yakalamaç oynamıyor, hiç kimse birbirlerinin gözlerine o kadar içten bakmıyor bu şehirde. Şimdi sizinle beraber her şey o kadar yarım ki, sahi söylesenize insan sevdiğini ne diye terkeder ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder